Youtube'un Sıralama Algoritması
YouTube’un Algoritması Nasıl Çalışmaktadır?
İnternetteki yer videoları izleyebilmek için 1,8 milyardan fazla aktif internet kullanıcısı YouTube platformunu kullanıyor ve yalnızca kedi videolarına bakmıyorlar. Elde edilen veriler her 4 YouTube kullanıcısından bir tanesinin bir marka tarafından hazırlanan bir reklamı izlemeyi tercih ettiğini göstermektedir.
Bu veri, pazarlama işi ile ilgilenenlerin YouTube video pazarlamasına devam edebilmeleri için iyi bir gösterge olsa da, her dakika içerisinde 400 saat video içeriğinin YouTube’a aktarıldığını da unutmamakta gerekir. Bu nedenle değerli videonuz büyük bir hayran kitleniz olmadıkça çok hızlı bir biçimde dibe gömülebilir ve kayıplara karışabilir. Bunun yanında, video görüntülenme sayınızı arttırabilmenin, video içeriğinizi Youtube’da üst sıralarda sıralayabilmek için gerek duyulan tek şey olduğunu düşünüyorsanız, bu durumu tekrar düşünüp bu makalemizin tamamını okumanızı önemle rica ederiz.
Youtube, büyük oranda algoritma değişikliğini 2012 yılında yaptı. İçerik dağıtım mekanizması, “izlenme süresi” ile birlikte çok önemli bir unsur haline geldi. Bu durum da video yükleyenlerin artık arama sonuçlarında daha üst basamaklarda yer alabilmesi için çabalarını optimize etmek durumunda kalmaları anlamına geliyordu.
YouTube’un algoritması oldukça karmaşıktır ve dikkate edilmesi gereken bazı karmaşık değişkenleri içermektedir. Bunun için, “izlenme süresi” metriğinin nasıl iş yaptığını ve videolarınızı daha üst sıralarda yer aldırabilmek için bu bilgiyi nasıl kullanacağınızı anlamanıza yardımcı olabilmek için bu kılavuzu hazırladık. İşletmeniz, ürün pazarlama ya da bilinirliği için YouTube’dan faydalanıyorsa, bu algoritmayı anlayabilmeniz ve video içeriğinizi görüntülenme ihtimalini artırmak için buna göre ayar yapmanız oldukça önemlidir.
YouTube’un Video Sıralaması Algoritmasını Nasıl Anlarız?
Bunu basit bir şeklide ifade etmek gerekirse, YouTube algoritması, videoları belirli metriklere göre sıraya koyan bilgisayarlı bir sistemdir. Bu sistem, kullanıcı ve ziyaretçilerin YouTube’da neyi ne zaman izlediğini belirler. Kullanıcıların yapmış olduğu aramalara göre, Youtube’un algoritması ilgili olan cevapları sıralamaya başlar.
Haliyle, algoritma arama motorunun hitap ettiği kitleye içerik sağlaması için anlamlı bir yol sunmak amacıyla video içerik havuzunu hazırlar. Kısaca ifade etmek gerekirse, algoritma sonuçları ziyaretçinin tercihine göre eşleşme yaparak izleyiciyi takip altına alır.
Burada dikkatli olunması edilmesi en önemli nokta, algoritmanın sadece bir ziyaretçinin videoları araştırırken ne gördüğünü değil, ziyaret ettiği zaman ne göstereceğini de belirlemesi anlamına gelir. Sayfanın Trending, önerilen videolar, bildirimler ve Youtube ana sayfası gibi farklı bölümleri de optimize eder.
YouTube’un kendisi, “Kullanıcıların izleyebileceği videoları izlemelerine yardımcı olmak ve böylelikle görüntüleme yapanların memnuniyetini ve etkileşim seviyesini en üst noktaya çıkarmasına yardımcı olmak” şeklindeki algoritmasının anlamını açıklar.
İzlenme süresinden Görüntülenme satısına: Youtube, algoritmalarının çalışma yöntemlerini nasıl değiştirdi?
Geçmişte, YouTube’un algoritması, herhangi bir videonun elde etmiş olduğu görüntülenme sayısına göre değerlendirilirdi. Fakat, görüntülenmeler sadece kullanıcı etkileşiminin yüzeysel bir görüntüsünü sağladı. Bunun için video sahibi, videolarında oldukça fazla tıklama aldığı için ödüllendirildi. Bu algoritma ile alakalı iki önemli problem vardı:
Görüntüleyen katılımcının ya da izleyicinin bir videoyu ne kadar süreyle izlediğine karşın herhangi bir ölçüm yapılmıyordu.
İçerik hazırlayıcılar, izleyicileriyle iletişim ve etkileşim kurmaya odaklanmalıdır ve daha fazla tıklama elde edebilmek için doldurulmuş olan anahtar kelimelere, spam içeren açıklamalara ve tıklama kazandıran küçük resimlere güvendiler.
Neyse ki, YouTube bu problemleri 2012 yılında belirledi ve algoritmalarının çalışma tekniklerini değiştirdi. Artık YouTube, izlenme süresinin diğer her şey üstünde hesaplama yapmasını istiyor.
Peki “izlenme süresi” ne anlama gelir?
İzlenme süresi metriği, her bir izleyicinin belirli bir içerik ya da videoyu ne kadar izlediğini tespit eder. YouTube’a göre, bu metrik sadece bireysel anlamda olan videolara değil, bütün kanallara da uygular. Bu doğrultuda YouTube , “Daha yüksek izlenme süresine sahip olan videolara ve kanallara, önerilerde ve arama sonuçlarında daha fazla görünme imkanının yüksek olduğunu” ifade ediyor.
Ancak, yaygınlaşmış olan bir yanlış anlama, izlenme süresinin videonun uzunluğu ile orantılı olmasıdır. Tabii ki, bu çok yanlış bir düşünce. Videonun içeriği uzun olduğu için daha uzun videolar hazırlayarak izlenme süresini daha iyi bir konuma getiremezsiniz.
YouTube’un algoritmasına göre, baştan sona kadar izlenmiş olan 60 saniyelik bir video, sadece birkaç dakika izlenen 20 ya da 30 dakikalık bir videodan daha üst basamaklarda yer alır. YouTube’un algoritması, makul sonuçları sağlayabilmek için video zamanını göz önüne alarak izlenme süresini hesaplar. İzlenme zamanını iyileştirmenin en etkili yolu, siz de çok iyi biliyorsunuz ki içeriği daha iyi yapmaktır.
İzleme Zamanı Nasıl Anlaşılır?
Şimdi YouTube’un izah etmiş olduğu gibi izlenme zamanını tanımlayalım. YouTube’a göre izlenme zamanı, “Bir izleyicinin videoyu izlemiş olduğu zaman miktarıdır.” Fakat bu, metrikle ilgili tam bir bilgi sunmaz.
Gerçek anlamda odaklanmanız gereken şey hedef kitleyi elde tutmak ve oturumu tamamlamaktır. Bunun için, video performansınızı daha iyi bir hale getirmek için bu izlenme zamanı metriğini nasıl kullanabilirsiniz? İşte sizlere bazı değerli bilgiler:
1. İzlenen Tahmini Zaman, Kitleyi Elde Tutma Seviyesi Üzerine Bazı Fikirler Verir
Bir izleyicinin herhangi bir videoyu izlemiş olduğu süre, gerçek dakika, saniye ve milisaniye açısından ölçülür. Bu, izlenen tahmini süreyi ifade eder.
Kitleyi elde tutma, bununla ilgilidir ve bu tutma hem kesin hem de göreceli terimlerle ölçülür; kesinlik, videonuzun en popüler olan alanlarını gösterirken, göreceli parametre videonuzun farklı video içeriğine karşı nasıl bir performansı olduğunu gösterir. Saklama seviyesi, herhangi bir videonun izleyicinin dikkatini çekme yeteneğinin bir göstergesi anlamına gelir.
İzlenme zamanını belirleyebilmek için hem tahmini süre hem de mevcut olan kitleyi elde tutmak için kullanılır. Bu, izlenme zamanı videonun kendisinden daha çoğu olduğu anlamına gelir; bir kullanıcının YouTube’da geçirmiş olduğu zamana nasıl katkıda sağlayacağı ile ilgilidir.
2. Yüksek Oranda Oturum Süresi YouTube’u Videolarınıza Çeker
Teker teker videolar için yüksek tamamlanma oranları oldukça önemli olsa da, YouTube için oturum başına izleme zamanı da oldukça önemlidir. Kanal algoritmasının videolarınızı destekleyebilmesini istiyorsanız, oturum zamanını göz önünde bulundurmanız gerekir. YouTube’un asıl amacı, kullanıcıları memnun etmek ve izleyici kitleyi YouTube’da tutabilmektir. Haliyle, videonuz izleyiciyi YouTube’da daha fazla içeriklerle meşgul ediyor ise, platformda geçirmiş oldukları zamana katkıda bulunur. Yani oturumlar her ne kadar yüksek olursa, etkileşim kalitesi de bir o kadar büyük olur ve izlenme süresi aynı oranda iyileşme gösterir.
Haliyle izlenme süresi sadece bir videonun ne kadarının izlendiği anlamında değil, kullanıcının videonun YouTube’da geçirmiş olduğu toplam süreye ne kadar katkı sağladığının bir göstergesidir.
Sonuç
İzlenme süresi, buzdağının sadece en tepesidir. Youtube videolarınızı optimize edebilmesi için göz önünde bulundurmanız gereken daha çok unsur vardır. Bunlar içerisinde, meta açıklama ve anahtar kelime de oldukça büyük bir rol oynamaktadır. Eski zamanlarda, hazırlanan bir videonun görüntülenme sayısı oldukça önemliydi, ancak YouTube her zaman algoritmasını geliştirmeye devam ediyor. İzlenme süresi, YouTube’un video sıralamaları için daha adil ve tutarlı bir ölçüm sağlama girişiminin bir örneğidir.