Özgün Görsel Seçimi
Özgün Görsel Seçimi
İnsanlar bir bloğu veya web sitesini niçin sever? Cevap sunduğu bilgiler, tasarım, etkileşim özelliği ve işlevsel oluşu derken bu şekilde uzayıp gider. Görsel içeriklerin önemini kesinlikle duymuşsunuzdur. Görsel içerikler, metin tabanlı içeriklere nazaran daha fazla etkileşim meydana getirebiliyor. Aslına bakacak olursanız bu şaşırtıcı bir durum değildir. Nedeni ise gözlerimizin ilk olarak görüntülere yönelmesi oldukça doğal bir durumdur. Yani içerik mükemmel bir şekilde yazılmış olsa da, okuyanlar sadece içeriğe bakmamaktadır.
Kissmetrics, metin ilişkili görselleri içinde barındıran bir içeriğin, metinle ilgili olmayan görseller barındıran bir içerikten yaklaşık %94 daha çok tıkandığını tespit etmiştir. Xerox ise ziyaretçilerin içinde renkli görseller olan bir içeriği okuyabilme ihtimalinin %70 daha çok olduğunu belirtti.
Görsel kullanımlar web sayfanızı daha inandırıcı gösterir ve ürününüzü hızlı ve pratik bir şekilde sunmanızı sağlar. Yani renklerin, görüntülerin ve içeriğin uyumlu bir biçimde kavrulduğu bir web sitesi veya blog; rastgele meydana getirilmiş, karmaşık veya baştan savma bir bir biçimde tasarlanmış herhangi bir web sayfasını her daim gölgesinde bırakır.
Görsel Aramaları Nasıl Daha Efektif Bir Hale Getirilir?
Doğru görseller için fotoğraf stok sitelerinde tarama yaparken arama terimi olarak sadece tek bir kelime kullanırsanız binlerce sonuçla karşılaşırsınız. Örnek verecek olursak; Spesifik bir köpek görseli arıyorsanız ve “köpek” kelimesi ile arama yaparsanız, aramakta olduğunuz görseli kolay bir şekilde bulamayabilirsiniz. İstediğiniz zaman daha yakın bir görüntü bulabilmek için iki ya da üç kelime söz öbeği kullanmalısınız. Örneğin; “Siyah labrador yavrusu” şeklinde yapmış olduğunuz bir arama hedefinize daha kısa bir sürede ulaşmanızı sağlar. Bunun yanında birçok sitenin, özellikle ilgi çekici ve kısa zaman önce yüklenen ve anahtar kelimelerinle uyumlu görselleri seçmek üzere sağlamış olduğu site içi filtreleri kullanarak arama çevrenizi daha da kısaltabilirsiniz.
Telif hakkı bulunmayan görseller tam bir blogger dostudur. Bu görselleri kısıtlama olmadan ve herhangi bir izin almadan kullanabilmeniz mümkündür. Bu görseller genelde fikri mülkiyet hakkı süreleri tamamlanmış olan ya da içerik sahiplerinin fikri mülkiyet haklarından çekildikleri görsellerdir. Aşağıda vermiş olduğumuz sitelerden faydalanarak bu görsellere ulaşmanız mümkündür.
Görsel Araştırması Yapabileceğiniz Bazı Siteler
· IStock
· Pixabay
Doğru Görsel Seçimi Yapmak İçin Nelere Dikkat Edilmesi Gerekir ?
İçerik çeşitliliklerini daha önce hiçbir dönemde bu denli üst seviyelerde yaşamamıştık. Kaliteli içerik üreten mecra ve servislerin sayılarının artmasının yanında büyük bir rekabeti de getirmiştir. Bütün bu yarışın içinde, okuyucuya hitap edebilecek ve alakayı üst seviyelerde tutabilecek görseli seçmek ve fark yaratabilmek oldukça önemli bir konudur. Doğru görseli seçebilme konusunda aşağıda vermiş olduğumuz ipuçlarına bakmanızda fayda görüyoruz.
1. Telif hakkı yasalarına ve kullanım haklarına dikkat etmelisiniz
Blog sayfanız için görsel seçerken, herhangi bir kullanım hakkı veya telif hakkı kanunu ihlal etmediğinizde emin olmanız gerekmektedir. Bu kuralları görmezden gelmek firmanıza ve size oldukça pahalıya mal olabilir. Arama motorlarına herhangi bir kelime yazmanız halinde sınırsız sayıda görselle karşılaşıyor olsanız da bu görsellerin birçoğunu başka bir platformda çevrim içi olarak yayınlama hakkınız bulunmamaktadır. Profesyonel bir fotografçının çekmiş olduğu fotoğrafları veya bir etkinlikte çekilmiş olan fotoğrafları kullanmayı düşünüyorsanız kesinlikle bu durumları da göz önünde bulundurmanız gerekmektedir.
2. Kaliteli görselleri seçmeye özen gösterin
Yüksek ve geniş çözünürlüklü görsel resimler her zaman kullanışlı olmuşlardır. Görüntünün boyutlarını belirleyen faktörler seçmiş olduğunuz konseptten kaynaklanmaktadır. Ancak etki sağlayabilmek için görsel ebadının yeterli seviyede olması gerekmektedir. Görsel seçimi yaparken net olduğundan ve pikselli veya kumlu görüntüye sahip olmadıklarında emin olmanız gerekmektedir. İnternetten bazen oldukça kaliteli bir görsel indirmiş olduğunuzu zannedersiniz ancak blog yazılarınız için boyutlandırma yaptığınızda indirmiş olduğunuz görsel netliğini kaybetmeye başlar. Bu nedenler aramış olduğunuz ebatların iki kat daha fazla çözünürlüğe sahip olan görsellere yönelmeniz, sonrasında yeniden boyutlandırma işlemi yaparken daha doğru bir seçim olacaktır.
3. Yaratıcı ve farklı görseller kullanın
Kullanmış olduğunuz görsellerin metininizle ilgili olmasını istiyorsanız, yaratıcılık ve farklılıkları ön plana çıkarmanız gerekmektedir. Yaratıcılık ve görsel metin uyumu aynı anlamı ifade etmemektedir. Örnek verecek olursak; “Sonbahar Çiçekleri” ile ilgili bir blog yazısı yazdıysanız, tek bir papatya resmi içerikle alakalı olabilir. Ancak profesyonel bir şeklide düzenlenmiş olan papatya buketi, muazzam bir görüntüye sahip papatya tarlası veya yakın plandan çekilmiş papatya yaprakları resminizi daha etkileyici kılabilir.
- Fotoğraf düzenlemekten ve çekmekten hoşlanıyorsanız, içeriklerinizde kullanmış olduğunuz görselleri kendiniz çekip düzenlemelerinizde kendiniz yapabilirsiniz.
- Web sayfanız veya bloğunuz için fotoğraf düzenleme veya çekme imkânınız yoksa yazımızın başında yer alan ücretli ve ücretsiz servislerden yararlanabilirsiniz.
4. İçeriğinize uyumlu olan görselleri kullanın
Markanızın tarzına, sesine ve havasına uygun olan görseller seçmeniz oldukça önemlidir. Çünkü seçmiş olduğunuz görseller hedef kitlenize hitap etmektedir. İnternette basit bir araştırma yaptığınız vakit pek çok görselle karşılaşabilirsiniz ancak bu görseller içeriğinize veya bloğunuza uygun olmayabilir. Öne çıkan görsel ve kullanmış olduğunuz başlık, iletinizin tanıtımını yapan ilk faktör olduğu için bu iki unsurun arasındaki bağlantının da doğru bir vaziyette ayarlanmış olması gerekir.
5. Merak uyandıran görselleri kullanmaya özen gösterin
Görsellerinizin içeriğinizle alakalı olması yeterli olmaz. Bunun yanında dikkat çekici ve ilginç de olmak zorundadır. Önemli olan asıl nokta, içeriğinizde yer alan ana görselin genellikle içerik hakkındaki ilk izlenimleri ifade ediyor olmasıdır. Unutulmamalıdır ki, kullanıcılar Twitter, Facebook veya Linkedln’de içeriğinizi paylaştığı zaman ekranda çıkacak olan içeriğinizin ana görseli olacaktır. Seçmiş olduğunuz görsel sıradan ve sıkıcı ise düşük seviyede tıklanma oranı riskini de beraberinde getirecektir.
6. Mobili versiyonları unutmayın
Bildiğiniz gibi artık masaüstü trafiğiniz dikkate almanız gereken tek değer değildir. Web sayfanızdaki trafiğin ne kadarının mobil cihazlardan kaynaklandığını da bilmeniz artık büyük önem taşımaktadır. Blog sayfanız mobil uyumlu olsa bile seçmiş olduğunuz görsellerin bir dizüstü bilgisayarın veya akıllı telefonların daha küçük ekranında görüntülendiğinde nasıl görüneceğini de düşünmeniz gerekir. Görselinizde metinler yer alıyorsa okumasının ne kadar zor olup olmadığını ve görüntünün mini bir resim olarak açıldığında aynı etkiye sahip olup olmayacağını da düşünmeniz gerekmektedir. Hatta mobil cihazların, ziyaretçilerin daha yakından görmek istediklerinde görselleri büyütmelerine imkân tanıdığını zaman unutmamanız gerekir. Bu nedenle seçmiş olduğunuz görsellerin tüm ekran boyutları için optimize edilmiş olduğundan emin olmalısınız.
Sonuç
İçerik pazarlama sektörü hiçbir zaman kolay bir iş olmamıştır. Bunu yapabilmek için ilk olarak ciddi bir zaman ve yeterli seviyede bir bütçeye sahip olmak gerekir. Birçok marka içeriğinin kalitesini geliştirmeyi geniş görüşlülük haline getirmiştir. Ancak yalnızca içeriklerinin metinlerine yoğunlaşırlar ve bu da pek yeterli olmaz. Bu nedenle görsellerin blog gönderileri üzerinde oluşturmuş oldukları etkileri asla hafife almayın.”Okuyucular görsellerimden faydalanabilir mi, görsellerim okuyucuların dikkatini çekebilir mi, görsellerim tüm cihazlar için benzersiz ve uygun mu?” gibi soruları içerik hazırlarken mutlaka göz önünde bulundurmanız gerekmektedir.
